Sevgili dostlar, Kırmızı Benekli Alabalıklar,çocukluğumuzda çok bulunan, günümüzde yok olan çok önemli bir balıktır.
30-40 sene önce her derede, ırmaklarda, göllerde çok sayıda kırmızı benekli alabalıklar bulunurdu. Sonrada, her işlerimizde olduğu gibi, bilinçsiz avlama, gelişi güzel dinamitlerin atılması, yavru denecek balıkların tutulması, bu güzel balıkçılığı bitirdi.
Adeta HES<’ler nedeniyle dereleri kuruttuğumuz gibi balıkları da kuruttuk. Şimdide balık çiftliklerinde suni olarak yetiştirip, gerçek kırmızı benekli balık’ diye yerli ve yabancılara çok yüksek fiyata satılıyor.
Deredeki gerçek kırmızı beneklilerle ilgileri yoktur. Çiftliklerde yetişenlerde aynı lezzet ,tat vermez.
Bu seyahatimde, dost dediğim bir mekânda, kırmızı benekli alabalık diye balık yedik. İlgisi yoktu. Ancak fiyatı diğer balıkların 5 katı. Şöyle diyelim, dört kişiydik. İkişer balık düşecek şekilde sebzeli yapıldı. Ve 160 TL> fiyat ödedik.
Diyeceğim şu ki,her ikram edilen yada kırmızı beneği olan balık, Kırmızı benekli ala balık değildir.Biz kazık yedik,siz yemeyin..İyi aşlaştırın.Gerçeğini bulun.
Şimdi bakanlık harekete geçti..Orman ve Su İşleri Bakanlığı,yok olan balıkları çoğaltmak için elinden geleni yapıyor.Sadece bizim dereye 10 bin gerçek alabalık yavrusu bırakıldı.
Sayın Başbakan, bölgeye geldiğinde Fırtına’ya üç milyon yavruyu bıraktı. Bir balık yavrusu iki yılda yenecek düzeye gelir,bir balık, iki bin yavru yumurtasını bırakır, en az bir balık yılda 500 yavru yetiştirir..
Eğer avlanmazlarsa, sabredilirse, iki yılda balıklar çoğalır. Ama öyle olmuyor. ‘Balık avlamak yasaktır’ levhalarına rağmen, insanları derede gördükçe. Herkes balık avlıyor. Cezalar caydırıcı değil, kimse kimseyi de şikâyet etmiyor. Ne yalan diyelim,bizim çocuklar bana da getirdiler,bizde yedik.
Kanunlar ve cezalar, bu balıkları korumaz. Bu güzelliklerimizi bir korumalıyız.
kaynak taka gazetesi