MENU
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • YEREL HABERLER
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • TAZİYELER
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
Araklı Arı Haber
DOLAR29.4457
EURO32.7195
GR ALTIN1964.9
ÇEYREK3232.3
Trabzon
Araklı Arı Haber
Araklı Arı Haber
  • ARAKLI
  • GÜNDEM
  • SPOR
  • SAĞLIK
  • KÖYLER
  • SİYASET
  • BÖLGESEL
  • YAŞAM
  • KÜLTÜR SANAT
Kapat

ÖMÜR TAKVİMİNDEN BİR YAPRAK DAHA

Ana SayfaYazarlarYunus Çakır
05 June, 2022, Sunday 07:05
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

            Hz. İsa’nın doğumu esas alınarak Milletler arası takvim başlangıcı olarak kabul edilen yılbaşı, Hıristiyan kültürünün armağanı olarak her yıl dünya milletleri tarafından kutlanmakta olup İslam toplumu için hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan bir etkinlik olarak karşımızda durmaktadır. Bunu derken Hz. İsa(as) gibi Ulul Azm bir Peygamberin doğum yıldönümünün kutlanmamasını kastetmiyor, Peygamberlerle ilgili yapılması gereken etkinliklerin Peygamberlik şanına yakışır bir şekilde olması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. İnancımız da bunu gerektiriyor. Yılbaşı ve Noel adı altında yapılan israfların, isyanların Hz. İsa(as) ile bir ilgisinin olmadığı gibi insan onurunu da rencide ettiğini belirtmek istiyoruz.

 

           Yılbaşı adı altında neler yapılıyor? Hiç dikkat ettik mi? Ya da şer namına neler yapılmıyor ki…  Dünyanın küresel imkânlarını ellerinde bulunduranlar bakın bir yılı geride bıraktık, dünyada şu kadar mazlum ve mağdur var. Dünya daha yaşanılır bir dünya olmaktan çıkıp çekilmez bir dünya olma yolunda ilerliyor. Dünyayı daha yaşanılabilir bir dünya olma yolunda düzenlemeye çalışıp mazlum ve mağdurların da yaşamasına birazcık imkân sunalım da onlarda bir nebze rahata, huzura mı kavuşsun diyor? Yoksa dünyayı daha yaşanılmaz hale nasıl getiririz mantığı altında hindilerini kesip şampanyalarını mı patlatıyorlar? Dünyanın kendileri dışındakiler için yaşanılıp yaşanılmayacağının bir önemi var mı?  Yapılanlar ortadayken uzaktan ve yakından İslami kimliğe sahip olanların bu tür etkinliklere doğrudan veya dolaylı katkı sağlamaları uygun mu?  Böyle bir etkinliğin piyango biletini, televizyon programını, gece etkinliğini… yaşatmak uygun mu ?  Mekke’nin fethiyle aynı zamana denk gelen yılbaşından bütün yönleriyle haberdarken Mekke’nin fethinden haberdar olmamak uygun mu?  Peygamberimiz(sav)in “Kim bir kavme benzemek isterse o ondandır” Hadisini  unutmak hoş mu?Nasıl? Nasıl? Nasıl?...

 

 

             Ey dünyanın bir buçuk milyar Müslüman’ı! EY Allah’ın yeryüzündeki halifesi! Ey iman edip sabredenlerinden yirmi kişinin iki yüz, yüz kişinin bin kâfire galip geleceğinin ağırlığını taşıyamadığı için yüz kişinin iki yüz, bin kişinin de iki bin kişiye galip geleceğinde şüphe olmayan Müslümanları! Ne zaman şu yeryüzünün daha iyi yaşanabilir bir dünya olması için gücümüzü birleştirecek? Ne zaman Allah’ın halifesi olduğumuzun farkına varacak? Ne zaman hangi dinden ve milletten olursa olsun mazlum ve mağdurların yanında duracak? Ve ne zaman Allah’ın yakın diye vad ettiği yardımı ve zaferi hak edip yeryüzünü yaşanabilir bir dünya haline getirme gayretine gireceğiz?..    

 

 

             Bunu yapmak için yılbaşı etkinliği düzenlemeyecek miyiz? Ebetteki düzenleyeceğiz.  Ancak Müslümanların yılbaşı Hicreti esas alan Muharrem ayının başlangıcıdır. Tertip edilecek yılbaşı etkinliğinde olması gerekenler de Muharrem ayının tarihi geçmişini insana hatırlatıcı etkinlikler olmalıdır. Muharrem Ayı içindeki Aşure gününden ve bu Aşure gününde gerçekleşen olaylardan haberdar olarak kutlanacak bir yılbaşıdır. Aşure gününde gerçekleşen olaylara baktığımızda Tufandan kurtuluşu, denizi yarıp geçmeyi,  kuyudan çıkıp köle olmayı, kölelikten sarayı, saraydan zindanı hatırlarız. Gözleri kaybetmeyi ve görme nimetine yeniden kavuşmayı yaşarız. Balığın karnında yaşamanın ne demek olduğunu, hatadan dönüp tevbe etmeyi, tövbelerin kabulünün ne demek olduğunu anlarız. İşte tarihi geçmişten alınan dersle geleceğe hazırlık yapmak budur. Bu gelecek şu üç günlük fani hayatla birlikte ebedi hayattır.

 

 

            Müslüman’ın yılbaşında oruç vardır. Zikir vardır. Kur’an vardır. Geçmiş bir yılının hatta geçmiş tüm ömrünün muhasebesi vardır. Geçirdiği yıllarda eksik bıraktıklarının telafi programını hazırlayacak, yaptığı güzelliklere hamdü sena edecektir. Hataları varsa terkedip hatalarına dönmeme vadinde bulunacaktır. Elest bezmine bir yolculuk yapıp orda verdiği sözü hatırlayacaktır. Bu söze karşı sadakat ve samimiyetini ölçecektir. Yaptığı işlerin dini değerleriyle uyumunu kontrol ederek ebedi istekleri ön plana çıkaracaktır.

 

           Gençlerimizin olumsuz etkinliklerden sakınması, geçmiş hataları telafi etmesi ve geleceğe daha iyi hazırlanması temennisiyle sağlıklı, mutlu ve huzurlu geleceğe selam ve dua ile… 

Yunus Çakır

    iletişime geç

    Yunus Çakır

    Köşe Yazarları
    Mehmet Akif Bal
    Mehmet Akif Bal İşgalden Kurtuluşun 107. Yılında Araklı
    Hüseyin Çakır
    Hüseyin Çakır Mesajınız Var Asırlık Bilge Fuat Sezgin'den
    Prof. Dr. Hasan Genç
    Prof. Dr. Hasan Genç Sorumlular Elini Taşın Altına Sokmalı
    Ramazan Uzun
    Ramazan Uzun Ben belediye başkanı olsam
    Yusuf Genç
    Yusuf Genç Araklı'nın geleceği için ön plana çıkan isimleri değerlendirdik
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Araklı Arı Haber
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Araklı Arı Haber 2023